Sık Sorulan Sorular
Psikanaliz, ruhsallığın değişik boyut, süreç ve katmanlarını inceleyen bir bilim dalı; ruhsal sorun ve bozukluklar konusunda etkili bir tedavi tekniğidir. Psikanaliz, 20. yüzyılın başında Sigmund Freud tarafından yaratılmıştır. Psikanaliz, Freud’un yaşamı boyunca hastalarıyla yürüttüğü psikanaliz çalışmalarıyla gelişmiştir. Bugün insan ruhsallığını bütüncül anlamamızı sağlayacak kuramsal zemin Freud ve onun yaratıcısı olduğu psikanaliz sayesinde mümkün olmuştur. Freud’un ölümünün ardından psikanaliz onu benimseyen kuramcı ve psikanalistlerin katkılarıyla daha da geniş boyutlar ve katmanlar kazanmıştır.
Psikodinamik Terapi ise tedavi yaklaşımı olarak psikanaliz ilkelerini temel alan, fakat klasik uygulama kurallarına bağlı kalmayan bir sağaltım türüdür. İki yöntem arasında en temel farklar şu biçimde sıralanabilir: Psikanalizde danışan, haftada 3-4 analiz seansından geçer. Bu seanslarda tedavi divanda uzanarak gerçekleştirilir. (Psikanalizle ilgili daha fazla bilgi için http://www.psikeistanbul.org/pg/psikanaliz-nedir) Psikodinamik psikoterapi ise haftada en az 1, ideal olarak haftada 2 olacak şekilde yüz yüze ve karşılıklı oturarak yürütülen bir çalışmadır.
Psikodinamik Terapi ise tedavi yaklaşımı olarak psikanaliz ilkelerini temel alan, fakat klasik uygulama kurallarına bağlı kalmayan bir sağaltım türüdür. İki yöntem arasında en temel farklar şu biçimde sıralanabilir: Psikanalizde danışan, haftada 3-4 analiz seansından geçer. Bu seanslarda tedavi divanda uzanarak gerçekleştirilir. (Psikanalizle ilgili daha fazla bilgi için http://www.psikeistanbul.org/pg/psikanaliz-nedir) Psikodinamik psikoterapi ise haftada en az 1, ideal olarak haftada 2 olacak şekilde yüz yüze ve karşılıklı oturarak yürütülen bir çalışmadır.
Psikodinamik Terapi amaç farkındalığınızı artırmaktır. Terapide kendiniz ve hayatınız üzerine düşündükçe, kendiniz ve ilişkileriniz üzerine yeni farkındalıklar edinirsiniz. Hayatınızda tekrar eden bazı örüntüler olduğunu fark etmiş olabilirsiniz veya yaşadığınız bazı sorunlar birbirine benziyor olabilir. Bazı terapi yöntemleri bu sorunları veya başka bir değişle “semptomları” çözmeyi hedeflerken Psikodinamik Terapi bu semptomları bir sebep olarak değil sonuç olarak ele alarak semptomların kökenindekileri anlamaya uğraşır. Bu anlamda yaşadığınız zorlukları yok etmek yerine onların köklerini keşfetmeyi ve böylece köklerini kazımayı hedefler.
Psikodinamik Terapi terapistin vereceği tavsiyelerle, ne yapmanız gerektiğini söylemesiyle ilerlemez. Bunun nedeni terapi yönteminin kendiniz ve hayatınız üzerine düşünmeye ve kendinize dair farkındalığınızı artırmaya dayanmasıdır. Psikodinamik Terapide amaç, kendiniz için en uygun çözümlere ulaşacak özerkliğe kavuşmanızdır.
Psikodinamik Terapide terapistin sadece dinlediği ve nerdeyse hiç konuşmadığına dair yanlış bir inanış vardır. Psikodinamik Terapide seansı danışan başlatır. Aklına geldiği herhangi bir yerden başlayıp konuşmaya devam eder. Buna “serbest çağrışım” yani çağrışımlarla konuşmak denir. Danışanın çağrışımını yani aklına geleni olabildiğince serbestçe ve sansürlemeden anlatması beklenir. Bu sayede danışan, terapisti eşliğinde yeni farkındalıklar edinecektir. Terapiyi bir yolculuğa benzetirsek terapiye başvuran kişi yani danışan rotayı belirleyen terapisti ise güvenilir bir yol arkadaşıdır.
Psikodinamik Terapi ucu açık bir süreçtir. Danışanın ihtiyacı bu sürecin ne kadar süreceğini belirleyecektir. Fakat Psikodinamik Terapiler çoğunlukla yıllarla ifade edilir. Çünkü yeni farkındalıklar edinmek, yıllarca yaşanmış ve yaşanmakta olan bir ömrü anlamak ve anlamlandırmaya çalışmak doğal olarak birkaç seanstan daha fazla sürecektir. Terapi nasıl başladıysa bir gün de bitecektir. Bu bitiş veya terminasyon bir seansta değil bir süreç içinde, danışan ve terapistin ortak kararlaştırılmasıyla yapılacaktır.